“En büyük mutluluk, başkasını mutlu etmektir.” — Victor Hugo ANDRE GİDE, zevkle okuduğumuz ve büyük dersler çıkardığımız Küçük Prens’in yazarı Antoine de Saint Exupery ile tanıştıktan sonra şöyle der: “Ben yıllar boyu eserlerimde kahramanlar koydum ortaya. Tabii ki onları sevdim, onlarla yaşadım. Okurlarım da onları…
Ay: Eylül 2018
“Azdan çoğa gidilir”
ÖYLE DERDİ ANNEM… Nedense bu söz bana iki dilim kızarmış ekmeğin yanında üzerine sürülmek için bekleyen tereyağını, rafadan bir köy yumurtasını, bir avuç peyniri ve bir o kadar da zeytini hatırlatır. Güneşin bütün haşmetiyle vurduğu bir sabah sofrasının neşesini, gülümseyen davetkâr yüzünü, şen şakrak hâlini…
Saatçi Dükkânı
— Kadim dostum Saatçi Burhan’a… YILLARA meydan okuyan iki katlı ahşap evin altında bir dükkân. Babadan oğula devreden eski saatçi dükkânı. Müşterileri gibi konukları da eski. Ara soğutmayan dostlar, sayılı, sade insanlar… Genç bir adam telaşla girdi bu dükkâna. Ne aradığını anlatmak için epey zorlandı.
İnci ile sedefin aşkı
“Sebatsız sedef, inci tutmaz.” — Mevlânâ “BENİM görevim ne zaman bitecek?” diye sordu. Sorusuna cevap alamadı. Belki de bu sorunun cevabını kendisi bulmalıydı. “Sıkılıyorum ama bu dar yerde…” dedi. “Bu karanlık bir gün bitecek mi?” Yine cevap yoktu, yine sustu. Cevabı kendisi bulmalıydı. Ama sorular…
Eyüp Sultan’daki emanet
“Yetişmez mi bu şehrin halkına bu nimet-i Bârî? Habîb-i Ekrem’in yâri Ebâ Eyyûb el-Ensârî…” YEMEN pâdişâhlarına, Melik Tubba derlerdi. Bu Melik Tubba’lardan birinin adı, “Esad” idi. Künyesine de, “Ebu Kerb” denirdi. İki Nasranî bilgini, Yemen Meliki Esad’a; Allah’ın habibi, âhir zaman nebisi, iki cihan güneşi,…